- karıncalanma
- prickle, pins and needles
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
karıncalanma — is. Karıncalanmak işi Bütün vücudunda hatta kemiklerinin ve karnının içinde garip bir titreme, karıncalanma, buruk bir ürperme var. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
karıncalanış — is. Karıncalanma işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dal sürmek — kesilmeksizin devam etmek, sürüp gitmek Yüreğinde onmaz bir karıncalanma vardı; onmaz bir kıpırtı dal sürüyordu, durmadan filizleniyordu. B. Günel … Çağatay Osmanlı Sözlük
NEMLE — Bir tek karınca. * Vücutta olan karıncalanma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENEMMÜL — (Neml. den) Karınca gibi kaynama. * Vücudun bir tarafı, bir organı uyuşup karıncalanma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük